Young Guru Academy Konferansı İzlenimlerim

Harbiye durağında inip biraz yürüdükten sonra yol boyunca dizilmiş kırmızı süveterli “YGA Hayal Ortakları“nı gördüm ve onların yönlendirmesiyle hiçbir zorluk çekmeden Lütfi Kırdar   Konferans Salonuna ulaştım. Girişte çok büyük bir kuyruk beni bekliyordu. Bu kadar çok katılımcının olması beni daha çok heyecanlandırdı ve merakımı arttırdı.

İçeri giriş için nüfus cüzdanımı yeterli oldu. Giriş onayı aldıktan sonra turuncu renkli YGA bilekliği verildi. Girişte YGA’yı destekleyen firmaların da standları vardı. Hızla ilerleyerek büyük bir heyecanla konferans salonundaki yerimi aldım. Ön taraflar çoktan dolmuştu bile!

Birden  ışıklar karardı ve kısa bir süre sonra sunucu olarak YGA mezunlarından Melike Aydın‘ın sanal  görüntüsü belirdi ve bize YGA serüveninden bahsetti. Daha sonra sahneye geldi ve programı sunmaya başladı.

Konuşmacılardan ilk olarak YGA Eş Başkanı Enis Güray geldi ve bize YGA’dan, amaçlarından ve bu yılki konferans istatitiklerinden bahsetti. YGA yavaş yavaş zihinlerde daha netleşmeye başladı. Kendisi gerçekten başarılı ve alçak gönüllü bir insan.

İkinci Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı geldi. Çok güçlü bir kişilik ve örnek bir insan. Liderlik konusunu  kendisinde dinlemek gerçekten çok büyük bir zevkti.

Üçüncü konuşmacı ise Microsoft Türkiye Sorumlusu Minur Kundakçı‘ydı. Kendisi daha somut konuşmalar, örnekler ve gözlemlerinden söz etti. Slaytları da dikkat çekiciydi.

Dördüncü olarak Borusan Holding CEO’su Agah Uğur geldi. Bir iş adamına göre oldukça keyifli eğlenceli  ve görünüşüne göre oldukça aktif bir insandı 🙂

Beşinci ve ilk yarının son konuşmacısı Hürriyet CEO’su  Hasan Yılmaz‘dı. Kendisi çok enerjik bir insan. Yavaş yavaş dağılan dikkatler onun etkileyici konuşmasıyla yeniden toplandı. Çok akıcı kanuşuyordu, insan ister istemez onu dinliyor. Kendisi M. Luther King’in çok hoşuma giden bir sözünü paylaştı; “Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa,yaşamaya da hakkı yoktur.”

Daha sonra yaklaşık 1,5 saatlik bir ara verildi. Arada herkese kumanyalar dağıtıldı. Dağıtım sırasında kırmızı süveterli Hayal Ortakları muhteşem bir koordinasyon içinde yiyecek paketleri dağıtıldı. Söylendiği gibi kumanya oldukça mütevazıydı; Sandviç, büyük boy Crunch, su ve peçete 🙂

Salondaki muhteşem atmosferin üstüne altıncı olarak Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv geldi. Takım ruhundan bahsetti ve ve kendi yaşamında verdiği samimi örneklerle en beğendiğim konuşmacılardan biri oldu. Turkcell olarak başarılarından bahsetti ve çalışmalarını anlattı.

Yedinci konuşmacı NOKIA Türkiye sorumlusu Canor Piercev‘di. Kendisi İrlandalı, ancak başta Türkçe konuşmak için oldukça çabaladı ve bence güzel de konuştu. 🙂 Daha sonra konuşmasına İngilizce devam etti ve NOKIA’nın dünyadaki yerinden ve projelerinden ve kendisine göre liderlik özelliklerinden bahsetti. Çok sempatik bir insandı 🙂 Kapanışı da Türkçe yaptı. Mahatma Gandhi‘nin şu güzel sözünü paylaştı bizlerle; “Be the change you want to see in the world…”

Ufak bir ara daha verdik. Bu arada dünyanın  dört bir yanından gelen kırmızı atkılı YGA Hayal ortakları ile konuşabilme ve onları dinleme fırsatı bulduk.

İkinci ara sonrasında bizi muhteşem bir süpriz bekliyordu. Adını tam bilmediğim ritim grubu çok güzel performans sergilediler hatta bizi de dahil ettiler. Salondaki enerji mükemmeldi. Dağılan dikkatler ve azalan konsantrastonlar yerine geldi 🙂 Gerçekten çok muhteşem bir gösteriydi…

Sekizinci konuşmacı ise YGA eş başkanı Gökhan Meriç oldu. Kendisi oldukça genç ve heyecanlıydı 🙂 İçine sığmayan YGA sevincini-enerjisini bizlere aktarıyordu. Biraz yaşam hikayesinden bahsettikten sonra yenilenebilir enerjiden, yenilenebilir enerji’nin geleceğin teknolojilerinden biri olduğundan, bu alana yönelmenin öneminden bahsetti.

Ve  dokuzuncu konuşmacı olarak yenilebilir enerji konusunda projeler hazırlayan B/ S/ H/ Kurumsal iletişim müdürü Burçin Girit‘i çağırdı. Bosch ve Siemens olarak enerji verimliliği konusuna ne kadar önem verdiklerini ve Çerkezköy’deki AR-GE ile inovasyon-sosyal sorumluluk projelerinden bahsetti. Daha sonra konuşmayı tekrar Gökhan Meriç aldı ve final konuşması için Sinan Yaman‘ı çağırdı…

Çevik bahri olmak gerek

Bir denize dalmak gerek

Bir cevher çıkarmak gerek

Hiç sarraflar bilmez ola…

Konuşmaya Yunus Emre‘nin bu dizeleriyle, onu anarak başladı Sinan Yaman… Kendisinden beklediğimden daha samimi-içten konuşuyordu. Küçüklüğünden ve yaşadıklarındanbahsetti.

Oldukça yalın, yarım kilo bal ve ceviz getirip, anlatacaklarını o kadar basitleştirip çok keyifli-eğlenceli bir söyleşi sundu bizlere Sinan Yaman. Diğer konuşmacıların aksine dinleyiciler yani bizlerin de konuşabildiğimiz çok güzel bir konuşmaydı. Benim hoşuma giden ise o kadar konudan konuşup sonunu yine başladığı dörtlükle bitirmesiydi. Muhteşem bir finaldi, zaten birden güle güle diyerek sahneyi terketti çünkü çokta mütevazı bir insandı…

Kapanış YGA Marşı ile birlikte kırmızı süveterli YGA Hayal ortaklarının sahneye çıkmasıyla oldu. Evet marş da bestelenmiş, oldukça da güzel olmuş…  🙂

Sonuç olarak;

  • YGA Hayal Ortakları gönüllü olmalarına rağmen çok organize ve çok iyi çalışıyorlarmış.
  • YGA beklediğimden çok çok daha büyük, dinamik, dünya çapında  bir organizasyonmuş.
  • Lider olabilmek bir şirketi yönetebilmek için çok iyi bir eğitim ve CV’ye sahip olmak gerekiyormuş.
  • Takım olmak ve bir olmak çok önemliymiş.
  • Konferansa 33bin kişi başvurmuş.
  • 8-9 saat çok çabuk geçebiliyormuş.
  • Konferansa katılanlar arasından YGA internet sitesindeki dolduracakları form sonucunda seçilen 500 kişi mülakata çağırılacakmış ve mülakat sonunda da kalanlar lider yetiştirme programı kapsamında Amerika’ya yollanacakmış…

Böyle muhteşem bir konferansa seçildiğim için ve bu konfereransteki edinimlerimden dolayı çok mutluyum. Gerçekten çok güzel ve mutlaka gidilmesi gereken bir konferans. Bütün YGA gönüllülerine çalışmalarından dolayı çok teşekkür ederim…