Bir Çevrimiçi Bilimsel Araştırma Hikayesi, Yeni Adıyla: cOllab

2016 yılı Ekim ayının bir gününde laboratuvarda oturmuş arkadaşlarla konuşurken MATLAB yazılımının yaptığımız lisans ve lisansüstü araştırmalara ne kadar da katkı sağladığı, ancak ülkemizde yeterince bilinmediği ve kullanılamadığı düşüncesine vardık. Bunun sebepleri arasında, yeterli Türkçe kaynağın ve MATLAB ile ilgili bilgi aktarımının yapılabileceği bir ortamın olmaması büyük etmenlerdi.
Bu eksikliği bir nebze olsun giderebilmek ve ülkemizdeki bilim ve mühendisliğin gelişmesine katkı sağlayabilmek amacıyla, arkadaşlarımın da desteği ile, MATLAB Türkiye adında bir internet sayfası- oluşturmaya karar verdik. Bu sayfa üzerinden MATLAB ile ilgili sorular sorulabildiği gibi, MATLAB ile ilgili bilgilendirici makalelerin de paylaşımını hedefledik.
Yaklaşık bir yıllık tecrübenin ardından MATLAB Türkiye – Akademi adıyla farklı bir fikir belirdi. MATLAB Türkiye Soru-Sor bölümüne gelen sorulardan gözlemlediğimiz kadarı ile aslında genel sorun bir problemi kodlamaktan ziyade problemin ifade edilememesi ve de temellere hakim olunmadan daha karmaşık problemlerin çözümlemek istenmesi ile ilgiliydi. Bunun üstesinden gelebilmek için de daha planlı bir öğrenme sürecinin ve danışmanlığın gerektiği sonucuna vardık. MATLAB Türkiye – Akademi ile sistematik bir çevrimiçi eğitim programı oluşturmayı hedefledik. Bu tabii ki ücretsiz ve gönüllülük esaslı bir programdı. Bu programı tamamlayanlara da gerektiğinde referans mektubu yazarak gösterdikleri çabayı bir nevi ödüllendirmek istedik. Bu çerçevede MATLAB Türkiye – Akademi altında iki grup oluşturduk: Gelişim Takımı ve Proje Takımı.

Gelişim Takımı için belirli konuları içeren ödevler hazırlayarak, MATLAB bilgileri limitli olan başlangıç düzeyindeki öğrencilerin MATLAB becerilerini geliştirmelerini hedefledik. Proje Takımı’nda ise belirli seviyeye sahip öğrenciler ile daha nitelikli projeler oluşturabilmeyi amaçladık. İki program için de öğrenci seçimleri belirli ön aşamalardan sonra mülakatlarla gerçekleşti. Proje Takımı öğrencim olan Zeynep Arslantürk ile yaptığımız mülakat sonrası araştırmalarımıza başladık. Yaklaşık bir yıl kadar çevrimiçi görüşerek İnce Film Optik Filtrelerin Modellenmesi ve Optimizasyonu konusunda çalışmalarımızı sürdürdük. Sonrasında hem Zeynep’in lisans eğitiminin son sınıfına geçmesi, hem de çalışmalarımızın daha somut çıktılarını alabilmek için projemiz ile TÜBİTAK Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projeleri Destekleme Programı’na başvurmaya karar verdik. Merkezi olmayan bir araştırma topluluğu olduğumuz için başvuru yapabilmemizde bir engel olup olmadığını öğrenebilmek için TÜBİTAK ile uzun yazışmalar ve telefon görüşmeleri gerçekleştirdik. Sonuç olarak bir başvurumuz için bir engel olmayacağı sonucuna vardık. Daha sonra ise başvurmak istediğimiz destek programı sanayi desteği de gerektirdiği için bir sanayi ortağı arayışına girdik. Çalıştığımız konunun özgünlüğü kadar, araştırma topluluğumuzun yapısı da işimizi zorlaştıracak gözüküyordu. Ancak temel motivasyonumuz hep .çalıştığımız konu ve nitelik üretmeye odaklanmak oldu. Nitekim uzun uğraşlar sonucu Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş ile iletişime geçerek sürdürmekte olduğumuz ve yapmak istediğimiz çalışmaları anlatabileceğimiz bir toplantı ayarladık. Toplantı günü Zeynep ile de ilk defa yüz yüze tanışmış olduk.

Proje sunumumuzu ve Şişecam Ar-Ge Mühendisleri ile uzun ve detaylı toplantımızı gerçekleştirdik, araştırma konumuzu görüştük. Kendilerine açık görüşlerinden ve ilgilerinden dolayı tekrar teşekkür ederim. Sonuç olarak kendilerinden gerekli desteği aldık. Artık kalan son aşama proje önerimizi ve gerekli diğer belgeleri de hazırlayarak başvurumuzu tamamlamak idi. Yaklaşık iki haftalık yoğun bir çalışma trafiğinin ardından önce proje önerimizi bitirdik, daha sonra da ortaya çıkan küçük bürokratik engelleri atlatarak başvurumuzu sonuçlandırdık. Şu anda da projenin değerlendirilme sürecinin sona ermesini ve sonuçların açıklanmasını beklemekteyiz. Projemiz TÜBİTAK 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projeleri Destekleme Programı 2019/1 kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Başvuru sonucunun getirisinden bağımsız olarak, bu süreçten elde ettiğimiz deneyimleri çok değerli buluyorum. Elde ettiğimiz temel çıktının bilim üretiminin artık unvan ve kuruluş isimlerinin gölgesinden çıkarak, işbirliği ve öğrenme tutkusuna sahip insanların bir araya gelerek de gerçekleşebileceğini göstermek olduğunu düşünüyorum.
Bu olumlu deneyimden hareketle, benzer çalışmaları arttırabilmek, farklı disiplinler arasında işbirliği zeminini oluşturabilmek ve de uluslararası düzeydeki bilim üretim kültürünü, yetişmekte olan öğrencilere aktarabilmek amacıyla kurduğum cOllab (İngilizce: Collaboration Laboratory – İşbirliği Laboratuvarı)’i duyurmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bundan sonra çalışmalarımı cOllab üzerinden sürdürerek, farklı disiplinlerden kişilerle ne gibi araştırmalar yapabileceğimizi konuşarak bu sisteme istekli öğrencileri de dahil etmeye çalışacağız.